Bağlanma Korkusu

“Lütfen bu hikaye de hazin bitmesin’”

Martin Suter

“’Evet’ de  diyemiyorum, ‘Hayır’da!”

Stefanie Stahl

Daha aşık olmadan önce, onu terk etmeye hazırlanırım.

Robbie Williams

İlişkilerin ilk zamanlarında, bağlanma korkusu olan olmasın herkes çok yoğun aşk duygusu içindedir. Birçok ülkede hala “Aşk zamanla gelişir” cümlesi geçerlidir. Akıllıca bir söz. Çünkü birliktelik ve aşk saygı görmek-göstermek, çiftlerin iyi ve kötü zamanlarda birbirlerinin yanında olup, desteklemektir.

Normal insanlar bir ilişkiye adım atarken terkedilmek, ilişkinin yürümemesi gibi olabilecek ihtimalleri göze alırlar. İşte bu bitiş olma ihtimalini, bağlanma korkusu yaşayanları engeller. Birey kendisini güvende hissetmek için mesafe koyarak davranır, sevgilisine %100 güvenmez veya ona bağlanmaktan kaçınır. İlişkisinde “ne evet, ne hayır” yada “hayır” tarzını benimser. Hiçbir zaman “evet” demezler.

Bağlanma korkusu yaşayanların, hiçbir zaman “evet” diyememelerinin nedeni; terk edildiklerinde hayatlarını sürdüremeyecekleri düşüncesindeki, hissettikleri o derin ve bilinç dışı duygulardır. Bağlanama korkusu ile yaşayanlar, aslında bu korkularının temelinde başarısızlığa uğrama korkusu olduğunun bilincinde değiller. Çünkü insanlara göre başarısız olununca kendilerini yetersiz hissederler ve bunu da kabul etmek istemezler. Bu duyguları kabul etmek yerine, bağlanma ve evlilik düşüncesinin kendilerini sıktığını, kapana kısılmış gibi hissettirdiğine inanmayı tercih ederler.

Bağlanma korkusu olan kişi, maske olarak takıp arkasına saklandığı çeşitli dışavurum davranışları vardır. En çok görünen üç dışavurum:

1. Avcı : Seni elde edemediğim sürece peşindeyim !
2. Prenses : Kimse bana layık değildir!
3. Duvarcı Ustası : Aramızdaki yakınlığı ve mesafeyi ben saptarım!

Evet, sağlıklı bir ilişkide almak-vermek karşılıklıdır ve uzlaşmak gerektiği halde, bağlanma korkusu yaşanan ilişkilerde mağlesef egemenlik daima tek taraflıdır. Bağlanmaktan korkup, kaçınan kişi sınırlarını çizerken partneri de buna seyirci kalır.

Bu korkuya sahip kişiler, lütfen bağlanma fobisinin gerçek bir korku olduğunun farkına varın. Korkan ve kendini tehdit altında hisseden her birey gibi davranırlar. Korku duyulduğunda gösterilen tipik tepkiler saldırmak, kaçmak veya hareketsiz  kalmaktır. Beynimiz bir  tehdit karşısında sadece bu üç yolla reaksiyon göstermeyi bilir. Bağlanma fobisi yaşayan bu korkuyu kesin şekilde algılayamaz, sadece ilişkisinde partnerini mutsuz eden tuhaf bir rahatsızlık, özgürlük arzusu ve tedirginlik hisseder.

Bağlanma Korkusu olanların çok sık kullandığı yöntem kaçmaktır. Sınırsız kaçış yolları vardır. Bazıları:

1. İlişkiye Başlamadan Kaçmak
2. İlişkiyi Bitirerek Kaçmak
3. Yakınlaşmaya Meydan Vermeden Kaçmak

-İşi bahane etmek

-Hobilere sarılmak

-Hastalığı bahane etmek

-Aldatmak

-İki kişi arasında kararsız kalmak

-Seksten kaçmak

-Uzakta yaşayanlarla ilişki kurmak

-Konuşmadan kaçmak

-Ortadan kaybolmak

-Romantik jestlerden kaçınmak

İkinci  Savunma stratejisi olarak saldırmak ise  bunlar;

*Aktif ve pasif saldırganlık

*Bilerek kavga çıkarmak

Üçüncü savunma stratejisi olarak donakalmak ise:

Bu durum sadece çok baskın hissedilen korkularda ortaya çıkar. Bağlanma fobisi olan kişinin engelleyemediği, kendiliğinden ortaya çıkan  gerçek bir tepkidir. Bağlanma korkusu da bir korkudur. Çözümsüz değildir.

Sevgi ile kalın…