Bioenerjinin Enerji Bedeni ve Merkezi İle Bağlanhttps://ozlembildirici.com/bioenerji/tısı
Her canlının fiziksel bedeni ile beraber, fiziksel bedeni çevreleyen enerji bedeni (aura) bulunur. Evrensel yaşam enerjisi,fizik bedeni çevreleyen ancak gözle göremediğimiz enerji bedeninden geçerek,enerji merkezleri aracılığı ile bedene akıyor. Meridyenler yolu kullanılarak fizik bedene ve oradan tekrar enerji bedenlerine yayılmaktadır.
Bu enerji bedenlerindeki enerji akışı sağlıklı ve dengeli olmalıdır. Böylece birey de fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı ve dengede olabilsin. Fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı ve dngeli olması için,fizik beden ile enerji bedenler arasında köprü görevini görmektedir. Bir başka deyişle yaşam enerjisinin giriş-çıkış kapıları olarak tanımlanan çakraların denge de olması ve enerji alma ve verme düzgün yapılabilmelidir.
Yaşam enerjisi yani bioenerji hücrelerimize ve organlarımıza sürekli akarak onları tazeler ve sağklıklı çalışmaya devam ettirir. Bioenerji duygularımızı ve düşüncelerimize göre yönelir. Olumsuz düşünceler ve duygular yoğun olduğunda, yaşamenerjisinin (bioenerjinin)akışı engellenmiş olur ve bedende bazı problemlere sebep olur. bu problemler kendini bir süre sonra fiziksel beden de kendini gösterir.
Bu yüzdende, yeterli enerji aktarımıyla dolumu sağlanamazsa fiziksel veya duygusal bitkinlik,normalden daha öfkeli ve depresif vb durumlar olur.
Çakra ,Sanskritçe den gelmiş bir kelimedir.; Bedende bir dizi dairesel enerji merkezine verilen isimdir çakra. Ayak tabanlarında ve avuç içlerinde bulunan çakraların haricinde yedi tane ana çakra vardır.
Araştırmalara göre çakra sistemi endokrin sistemimiz ile doğrudan birbirlerine bağlantılı olduğu tesbit edilmiştir.
Birinci ve yedinci çakralarımız endokrin sistemin fiziksel ve ruhsal trafosudur. İkinci çakramızdan itibaren her çakra bir salgı beziniyle ilgilidir.
Salgı bezlerimizde veya çakralarımızdaki herhangi bir dengesizlik bir diğerinin de dengesini bozar.
Çakralarının herbirinin ayrı ismi,kendine özgü bir notası,rengi,biçimi,sembol gibi farklı özellikleri vardır.
BİRİNCİ ÇAKRA
KÖK ÇAKRASI
Rengi kırmızı,etki edici çakradır. Temel hayatta kalma çakrasıdır. Bedenselsel hayat enerjisidir.Bu çakra herhangi bir salgı bezi ile bağlantılı değildir.
Bu çakra alışkanlıkların ve içgüdülerin merkezidir. Hayatımızı sürdürmek için gerekli beslenme,üreme,güvende kalma ve koruma güdülerimizi bu çakra kontrol eder.Korku Duygusu, Yaşamsal korku, gelecek korkusu,kaybetme korkusu,kızgınlık,gücenme vb.
İKİNCİ ÇAKRA
KARIN ÇAKRASI, SAKRAL ÇAKRA
Göbeğin üç parmak aşağısındadır. Rengi turuncudur. Bu çakra cinsel enerjilerin, birbirimizle ve tüm hayat şekilleriyle olan ilişki merkezidir. Burada enerji dengede olmadığı zaman ; kontrolü kaybetmek,aldatılmak,cinsel iktidarsızlık, parasal kayıp ve yalnız kalma kaygısı gibi kaygılar ortaya çıkar.
ÜÇÜNCÜ ÇAKRA
MİDE ÇAKRASI
Göbeğin üç parmak yukarısındadır. Rengi sarıdır. Bireyin kişiliğiyle ilgili olumlu ve olumsuz tüm özelliklerini temsil eder. Bu çakrada kişisel kimliğimizi buluruz.
Otorite,başarı,güç isteği gibi egolarımızın ihtiyaçları ile ilişkilidir. Duyguların merkezidir. Kişi o anda ne hissediyorsa doğrudur.
Sorumluluk,kararlılık , irade gibi konular bu çakranın enerjisi ilgilidir.
Anne-babamızın ve çevremizin bize verdiği her türlü telkin bilinçsizce bu çakrada saklanır.Buna bağlı olarak çevremizle kurduğumuz ilişkiler,bu ilişkilerin bizde yarattığı duygusal etkiler,hazmedemediklerimiz,ilişkilerimizin sürekliliği, kendimizde veya başkalarında hoşlandıklarımız ve hoşlanmadıklarımız üzerine yoğunlaşır.
DÖRDÜNCÜ ÇAKRA
KALP ÇAKRASI
Rengi pembe (şefkat ve sevgi), yeşil (şifa).Sevgi ve şefkatin merkezidir.Güven,merhamet,kıskançlık,öfke,endişe vb gibi duygusal tepkilere yoğunlaşır.
Dendege değilse; sevdiğini kaybetme kaygısı,dışlanma,yalnızlık,terk edilme,aldatılma kaygısı,üzüntü,acı,keder gibi duygular çıkar.Başkalarını ve kendini affetmekte zorlanır.Başkalarının sevgisine bağımlı bir kişilik oluşur. bu yüzdende aşırı vericidir.Değişikliklerle başa çıkamaz. Kaygı ve korkuları ile yüzleşme cesareti yoktur. Şüpheci olup herşeyin arkasında neden arar. Sevme ve sevilme yoksunluğu
BEŞİNCİ ÇAKRA
BOĞAZ ÇAKRASI
Rengi açık mavi.İnsanın ifade ve iletişim yeteneği ile gerçeği yasıtabilmenin merkezidir.Hayır diyebilmeve ihtiyacını aktarabilme cesareti vardır.Dürüstür. Yalan söylemez.Sözünü tutar.
Bu çakra dengede olmadığı zaman ; yargılanmak kaygısı, kişi kendini özgürce ifade edemez. Kendine güvensizlik vardır. Korkar,ürker,utangaç ve sessizdir.
ALTINCI ÇAKRA
ALIN ÇAKRASI (3. GÖZ)
Rengi lacivert. Bilinçlenmenin ve bilgeliğin merkezidir. Geçmişe takılı kalmaz ve gelecekten endişe duymaz,anı yaşabilmek,her günün kıymetini bilmek bu farkındalıkla varolmasını sağlar.
Hafıza,irade artar. Kendi kendine yeter.
Bu çakra dengede olmadığı zaman; gerçeklerle yüzleşme kaygısı yaşar. Başkalarının tavsiyesine güvenme kaygısı yaşayabilmektedir. Unutkanlık görülür.Sorumluluk istemez.
YEDİNCİ ÇAKRA
TAÇ ÇAKRA ( TEPE)
Rengi mor. Evrensel yaşam gücüyle ve ilahi varlığımızla birleştirir. Evrendeki yaşam gücü enerjisinin insanın enerjsine giriş kapısıdır.
Fiziki bedenimizde dahil tüm enerji bedenlerini besler. Teslimiyet bilincine taşır.Akışta olmayı sağlar.
Dengede olmaz ise; Ruhsal konulara bağlı kaygılar,çevresindeki insanlar ve yaşam ile bağlantıyı kaybetme kaygısı. Yıkıcı ve depresif olur. Ölüm kaygısı,duygusuzluk,amaçsızlık.
Stres,endişe,gerginlik,denge bozuklukları,ruhsal depresyon,epilepsi,migren.
Aşırı çalışırsa birey kendi yarattığı bir hayal dünyasında yaşar. Kim olduğunu ve hayatta ne beklediğinden emin olamaz.
