Çocuk Danışmanlığı

Çağımızda anne ve babaların çocuklarını pedogojik kurallar ışığında büyütmeye çabaladıkları

gözlenmektedir. Eğitimciler de çeşitli kitle iletişim araçları ile artış halinde yoğun bir biçimde uyarılan

çocukların gelecekte uyumlu ve başarılı olabilmeleri için en sağlıklı eğitim yollarını araştırma çabası

içindedirler.

Çocuk danışmanlığında, çocuğun doğum öncesinden başlayarak ergenliğin bitişine kadar devam eden

gelişimini ,farklı evreler içinde, tüm boyutlarıyla ele alıp ailelere farkındalık sağlamak için var

olmuştur.

Her ne kadar günümüz psikolojisine göre, kişilik gelişiminin insanın yaşamı boyunca süregeldiğini

kabul edilse de ,kişilik oluşumu ve yapılanmasında temelin çocukluk döneminde atıldığı gerçeği

geçerliliğini hala korumaktadır. Ve bu temelin en önemli yapı taşları ise sevgi, güven ve ilgidir.

Bunların gerekli ölçüde var olduğu ortamda yetişen bir çocuğun, başarılı ve uyumlu bir yetişkin birey

olarak topluma katılması çok yüksek bir ihtimaldir.

Ancak, gerek uyum ve davranış bozuklukları nede ile gerek boşanma gerek kardeş kıskançlığı nedeni

ile bize ihtiyaç duyularak başvuran çocuk danışmanlıklarında, gerekse yetişkinlerin ruhsal

bunalımlarının kökeninde ,bu yapıtaşlarının (ilgi,sevgi,güven ) eksikliği, yetersizliği veya yanlış

biçimlendirilmesinin yattığını görmekteyiz.

Çocuk danışmanlığında bu bozulan yapı taşlarının tekrar düzenlenmesi konusunda çalışmalar

yapmaktayız.

Boşanma Çocuğa Nasıl Anlatılır?

Günümüzün toplumlarında, insanlar evliliği oyuncak kutu gibi görüyor. Öncesinde bir eş seçiliyor,

sonrasında kutunun içine giriliyor. Kutunun içine yerleşme fırsatı bulunduktan sonra ise kutu

arkadaşına ilk kez bakmaya başlıyor çiftler. Gördüklerinden hoşlanılırsa yerlerinden kıpırdamıyorlar,

hoşnut kalınmazsa kutudan dışarı çıkıp yeni bir eş bulmak için keşfe çıkılıyor. Mutsuz evlilikler için en

çok kullanılan çözüm yöntemi ise, çiftlerin dörtte üçünün tercih ettiği gibi, boşanarak daha iyi olacağı

düşünülen yeni bir eşle yeniden başlamak oluyor.

Bu çözüm yönteminin problemli yönü ise, kutuları değiştirirken ya da bulunduğu kutudan çıkarken

çok fazla acı çekilmesi oluyor. Çocukları, mal-mülk paylaşımı, beraber kurulan onca değerli ,güzel

hayali bir köşeye bırakmak insanlara acı veriyor. Yeni ilişkilerinin de eski ilişkilerindeki gibi başarısız

olmaktan korkmaya başlıyor bazı bireyler. Böyle olunca da bir yakınlaşmayı daha göze almada

isteksiz davranıyorlar.

Kutunun içinde bu durumdan etkilenen, kutunun diğer sakinlerinden çocuklarda ,anne-babaların

boşanmasından kendilerini sorumlu tutuyorlar. Bu suçluluk duygusundan ya da bu sevgisizliğin ilerde

kendilerinin de başına geleceği korkusundan duygusal hasar görüyorlar. Bu hasarı en aza indirgemek

çocuğa daha sağlıklı açıklama yapmaktan geçiyor. Gelin bu zor durumda daha sağlıklı nasıl çözüm

bulunula biliri danışmanlığımız ile bulalım.