Nedir, ne değildir,nasıl çalışır?
Uygulayıcının yönlendirmesi yada danışanın kendi kendine telkinleriyle ortaya çıkan hipnoz durumuna, çeşitli olgular eşlik ettiği gözlenlenmiştir.
Hipnoz sırasında, dikkat odağı daraltılır, kişinin bilinçdışı zihninine doğru kaydırılır. Hipnozdayken kişiler,daraltılmış dikkat odaklarıyla,gelecek hareket ile olaylarla ilgili düşüncelerini askıya alırlar.
İmgelemenin gücünün ve hayal kurmanın artırılmasının hipnoz uygulama yönteminin bir etkisi ve ayrıca hipnoz ve hipnoza yatkınlığın ana özellii olduğu öne sürülmektedir. (sheehan,1979). Yine de imgelemede beş duyu organı ve hisleriyle yapılması ve hipnoza yatkınlık arasındaki ilintiler makul olduğu belirtilmiştir.
Hipnoz altına giren kişiler,sık sık davranışlarının kendi olağan kontrolleri altında olduğunu belirtirler.
Trans,bir şeye odaklanmadır. Odaklandığımız herşeye trans halindeyizdir.bir müziğe,bir filme ,bir işe odaklanmak.Hepsi transtır.Hipnoz ise bir telkiin kabul edilme halidir.Hipnoz olabilmek için özel bir çabaya,yeteneğe ihtiyaç yoktur,hipnoz olmayı istemek yeterlidir.
Bilinç mantıktır. Her yeni düşünceyi inceler. Daha önce onaylanmış düşüncelerle karşılaştırma yapar. Bilinçaltına kodlamadan önce doğruluğundan emin olmaya çalışır. Çünkü düşünce bir kez bilinçalına geçerse kalıcıdır. Gerçek doğru kabul edilir. Ve bu yerleşen düşünce sonradan gelen yeni düşünceleri kontrol eden düşünce haline gelir.
Bilinçaltının değerlendirme yeteneği mevcut değildir. Her düşünce onun için doğrudur. Yüklenen kodlamaları reddetme gücü yoktur. Davranışa yansıtır. Eğer çocukluk 0-6 yaş döneminde bu düşünce yerleşmemişse, büyüdüğünde düşünce ile ilgili sözleri reddedecektir. İnancı haline getirmez.
Bilinçaltımız bir bilgisayar gibi çalışır. Nasıl programlanmışsa öyle çalışmaktadır. Hangi programı yüklemişseniz o programın sınırları içinde çalışabilirsiniz.
Örneğin “Değersizlik” yüklenmişse kişi ne kadar kendinin değerli olduğunu düşünsün,söylesin kendine bilinçaltı tarafından reddedilir.Kişi sürekli bir döngü içerisinde görürür kendini. Ve değersizlik duygusunun olumsuz etkileri güçlenerek daha fazla etkilemektedir. Kişi olumlamalar yapar,bir süre rahatlar sonra tekrar başa döner ve hayalkıırklığına uğrar. Korkusu daha fazla artar. Kendisini suçlamaya başlar. ve böylece bu döngü böyle devam eder… Bilinçaltına” değerlilik” programı yüklendiğinde bu sınırlamalar ortadan kalkar ve kişi hakkettiği mutluluğa doğru koşar…
Sadece bilinçli istekle bilinçaltını dönüştürmek boşuna çabadır. Yine kişi öğrenilmiş çaresizlikle karşı karşıya kalır.